"Hoşça bak zatına kim zübde-i âlemsin sen
Merdûm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen"
Konuyla ilgili Hz. Ali'de şöyle demektedir:Merdûm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen"
"İlâcın sendedir de farkında olmazsın
Sanırsın ki sen sade küçük bir cisimsin
Derdin de sendendir fakat ki bilmezsin
Halbuki sende durulmuş en büyük âlem."
Bu mısralar üzerine ciltler dolusu eserler yazılabilir ama kısaca insan telakkisini özetleyecek olursak;Sanırsın ki sen sade küçük bir cisimsin
Derdin de sendendir fakat ki bilmezsin
Halbuki sende durulmuş en büyük âlem."
İnsan, alemin suretlerini şahsında toplamakta ve alemin bir özü konumundadır ki bunun için, insan küçük bir alem, alem büyük bir insandır demişlerdir.
İnsan, yaratılışı itibariyle en mükemmel varlıktır ve Allah'ın ifadesiyle "Yeryüzünün Halifesi"dir. Çünkü Allah insanı yarattığı vakit ona kendi ruhundan üflemiştir ki bu insanda bulunan ilahi ve ruhani tarafa işaret etmektedir. İşte bu insandaki mükemmellik maddi olan cesette değil aslolan ilahi taraf ruhtadır. Elbette ki Yüce Allah'ın yaratmış olduğu her canlı hem maddi hem de manevi olarak mükemmeldir fakat asıl olan ruhtur.
İnsan, melek ve hayvan arası bir varlıktır. Melekteki akıl, hayvandaki nefs ve şehvet, insanda aynı anda vardır. Bu yüzden insan hem hayra, hem de şerre yatkın bir varlıktır. Bir başka ifadeyle insandaki ruh ve akıl melekle, nefs şeytanla, ceset ise hayvanla ortak vasıflardır. Bu noktada insana düşen görev ise Allah'a ulaşmak ve nefsini şeytani şeylerden arındırmaktır ki "İnsan-ı Kamil" olabilsin.
0 Yorumlar